Fareler üzerinde yapılan deneyler, meyve ve sebzelerde bol miktarda bulunan flavonoidler gibi bitkisel besinler enjekte edildikten sonra gri maddenin arttığını keşfetti. Etkiler, beyin fonksiyonlarını da artırabilen egzersiz sonrasında görülenlere benzerdi.
Alman Nörodejeneratif Hastalıklar Merkezi'nden sorumlu yazar Profesör Gerd Kempermann, bu diyet bileşiklerinin "bilişsel işlevi sürdürmek için hayati önem taşıdığını" söylüyor.
Kempermann SWNS'ye yaptığı açıklamada, "Beyin de dahil olmak üzere vücudun farklı bölgeleri üzerinde olumlu etkileri olabilir" diyor.
BU MADDELER BEYNİ NASIL GÜÇLENDİRİYOR?
Bu antioksidanlar enflamasyonu azaltıyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Araştırmacılar laboratuvar kemirgenlerinin beyinlerinden kök hücreler aldı ve bunları petri kaplarında kültürledi. Quercetin veya DHBA (dihidroksibezoik asit) gibi elma özleri eklendikten sonra, daha fazla nöron büyüdü ve daha azı öldü.
Kempermann, "Elmalardan elde edilen yüksek konsantrasyonlardaki bitkisel besinler, nörogenez adı verilen bir süreç olan yeni nöronların oluşumunu teşvik ediyor" diye açıklıyor.
Stem Cell Reports'da yayınlanan sonuçlar daha sonra gerçek fareleri içeren denemelerde doğrulandı. Bilim insanları yüksek dozlarda kuersetin veya DHBA ekledikten sonra kök hücreler çoğaldı ve daha fazla nöron üretti.
Bu durum özellikle hafıza, öğrenme ve navigasyon için hayati önem taşıyan hipokampus da dahil olmak üzere yetişkin beynindeki farklı yapılara uygulandı.
Çalışma yazarları raporlarında "Elmalar hem kabuklarında hem de etlerinde pro-nörojenik bileşikler içerir" diye yazıyor.
Quercetin elmanın kabuğunda bulunur. Bu pigment meyveye renk katar ve flavonoid ailesine aittir. DHBA, flavonoidlerle ilgisi olmayan doğal bir koruyucudur. Meyveye kendine özgü aromasını vermekten sorumludur. Ancak her iki kimyasal da benzer şekilde hareket eder ve zararlı serbest radikalleri yok ederek hücreleri korur.
"'Günde bir elma doktoru uzak tutar. Bu aforizmanın doğruluk payı olabilir," diye yazıyor araştırmacılar. "Bir enerji kaynağı olmasının yanı sıra, yiyeceklerin bireyin genel zindeliğini etkilediği bilinmektedir. Giderek artan sayıda çalışma, bitkilerde bulunan kimyasal maddeler olan fitokimyasalların sağlığa faydalarını ortaya koymuştur."
Bu maddeler arasında kırmızı üzümdeki resveratrol ve yeşil çaydaki EGCG (epigallo-kateşin-3-gallat) bulunmaktadır. Önceki çalışmalar bu maddelerin kanser, kalp hastalığı ve bunama gibi hastalıkların riskini azaltmakla bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur. Araştırmacılar, kuersetin ve DHBA'nın yüksek miktarlarda tüketildiğinde nörogenezi ve beyin fonksiyonlarını teşvik etmek için birlikte hareket ettiğine inanıyor.
Ancak farelere elma suyu verildiğinde, çalışmanın yazarları, daha az miktarda faydalı bileşen içerdiği için beyin sağlığına hiçbir faydası olmadığını söylüyor. Bulguların Alzheimer hastalığına karşı korunmada etkileri olabilir. Dejeneratif durumun görünürde bir tedavisi olmadığından, başlangıcını durdurmaya veya geciktirmeye yardımcı olabilecek yaşam tarzı faktörlerine daha fazla odaklanılmaktadır.
Çalışmanın yazarları, "Memeliler belirli diyetlere maruz kalarak evrimleştikçe, doğal olarak bol miktarda bulunan bileşikler, beyin yapısını ve işlevini şekillendiren çevresel ortak belirleyiciler kümesinin bir parçası haline gelmiş olabilir" diye yazıyor.
Kempermann, "Bu ve diğer bitkisel besinlerin hayvan modellerinde - ve insanlarda - öğrenmeyi ve bilişsel işlevi geliştirip geliştiremeyeceğini belirlemek için gelecekteki çalışmalar gerekli olacaktır" diye ekliyor.
Bu web sitesinin içeriği tavsiye niteliğinde değildir ve sadece bilgilendirme amaçlıdır.